Ortodonti
Ortodonti, dişlerin ve çenelerin düzgün bir şekilde hizalanmasını sağlayan bir diş hekimliği dalıdır. Diş kliniğimizde, ortodontik problemlerinizi teşhis ve tedavi etmek için son teknoloji ekipmanlar ve deneyimli uzmanlar sunuyoruz.
Ortodonti Uzmanı (Ortodontist) Kimdir?
Ortodonti uzmanı ya da ortodontist diş ve çene bozukluklarının teşhis ve tedavisi üzerinde uzmanlaşmış diş hekimleridir. Ortodonti uzmanları, 5 yıllık diş hekimliği eğitimini tamamladıktan sonra ortodonti branşında minimum 4 yıl eğitim görerek bu unvanı alırlar. Hastaların diş ve çene problemlerinin durumuna göre özel tedavi planları oluşturur ve tedavi sürecini yönetirler.
1- Ortodontik Tedavi
Ortodontik tedavi, dişlerin düzeltilmesi ve çene ilişkilerinin iyileştirilmesi amacıyla uygulanan dental bir tedavi yöntemidir. Genellikle teller veya şeffaf plaklar gibi apareyler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu tedavi ile dişlerin düzensiz konumları, çapraşıklıklar, çeneler arası uyumsuzluklar ve benzeri problemler düzeltilmeye çalışılır. Düzgün bir gülüş ve sağlıklı bir ağız yapısı sağlamayı amaçlar.
Ortodontik tedavi sadece estetik bir amaç taşımaz; aynı zamanda çiğneme fonksiyonunu, diş ve diş eti sağlığını düzeltmeyi ve uzun vadeli ağız sağlığını desteklemeyi hedefler. Tedavi süreci, bireyin özel diş yapısına ve tedavi ihtiyaçlarına bağlı olarak değişebilir.
Tedavi süreci, bireyin ihtiyaçlarına ve diş yapısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ortodontik tedavi genellikle birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Düzenli kontroller, ortodontistin önerilerine uyum ve iyi bir ağız bakımı başarılı tedavinin anahtarlarındandır.
Günümüzde ortodontik tedaviler farklı tipte braket sistemleri veya şeffaf plaklar kullanılarak yapılabilmektedir.
-
Braketlerle Ortodontik Tedavi
Braketler, ortodontik tedavide dişlerin düzeltilmesi ve hizalanması için kullanılan aygıtlardır. Braketler genellikle her dişin üzerine yapıştırılan küçük metal veya seramik parçalardır. Görevleri ortodontik telleri dişlere bağlamak ve bu tellerin belirli kuvvetleri uygulayarak dişlerin istenilen konuma hareket etmelerini sağlamaktır.
Braket seçimi, hastanın bireysel ihtiyaçlarına, estetik tercihlerine, maliyet düzeyine ve tedavi gereksinimlerine bağlı olarak değişebilir. Braket seçimi, ortodontistle yapılan değerlendirme sonucunda belirlenmelidir. Her bir seçeneğin avantajları ve dezavantajları vardır, bu nedenle bireysel duruma en uygun olanı belirlemek için uzman görüşü almak önemlidir.
-
Metal braketler
- Malzeme: Metal braketler genellikle yüksek kalite paslanmaz çelik veya farklı metal alaşımlardan üretilirler. Oldukça sağlamdır ve tedavi süreci boyunca üst düzey dayanıklılık sağlar.
- Görünürlük: Metal braketler dişlerde daha belirgindir, bu nedenle estetik kaygısı olan bazı hastalar için tercih edilmeyebilir. Ancak, teknolojik gelişmelerle birlikte daha küçük ve daha düşük profilli metal braketler de mevcuttur.
- Tedavi Süresi: Metal braketler, dişlerin düzeltilmesi için oldukça etkili ve hızlı bir seçenektir. Tedavi süresi, bireysel duruma ve diş probleminin karmaşıklığına bağlı olarak değişebilir.
- Maliyet: Genellikle diğer ortodontik seçeneklere göre daha ekonomik bir seçenektir. Bu nedenle maliyet hassasiyeti olan hastalar arasında yaygın olarak tercih edilir.
- Bakım: Metal braketler, temizlik ve bakım açısından dikkat gerektirir. Diş fırçalama, ara yüz fırçası ve diş ipi kullanımına özen göstermek önemlidir.
-
Kapaklı braketler Self-ligating /( Sürtünmesiz sistem)
Self-ligating braketler, diş tellerini dişlere sabitlemek için geleneksel elastik bağları kullanmayan, kendi kendini kapatma mekanizması bulunan ortodontik braketlerdir. Bu braketlerde telleri tutan küçük kapaklar veya klipsler bulunur, bu sayede teller serbestçe kayabilir ve daha az sürtünme ile dişlerin hareketini sağlar. Bu teknoloji, daha rahat ve etkili bir ortodontik tedavi sağlamayı amaçlar.
Kapaklı braket sistemlerinin avantajları:
- Daha Az Sürtünme: Elastik bağlara kıyasla daha az sürtünme sağlayarak dişlerin daha rahat hareket etmesine yardımcı olabilir.
- Daha Kolay Temizlik: Elastik bağların olmaması, diş temizliğinin daha rahat tamamlanmasını sağlar.
- Daha Az Ziyaret İhtiyacı: Geleneksel braketlere göre kontrol sıklığı daha azdır.
- Rahatlık: Mekanizmaları, tellerin serbestçe hareket etmesine izin verir, bu da daha az rahatsızlık hissi sağlayabilir. Genel olarak daha rahat bir tedavi süreci sunma potansiyeline sahiptirler.
-
Estetik braketler (Seramik/ Şeffaf)
Estetik braketler genellikle daha az göze çarpan, diş renginde veya şeffaf malzemelerden yapılır. İki yaygın malzeme, seramik ve polikarbonat (plastik) braketlerdir. Seramik braketler genellikle diş renginde oldukları için daha az fark edilir ve estetik bir seçenek sunarlar. Ancak, seramik braketler metal braketlere göre biraz daha kırılgan olabilirler. Polikarbonat braketler ise şeffaf plastikten yapılmıştır ve genellikle daha az görünür olmaları için tercih edilir. Her iki tür estetik braket, diş düzeltme sürecinde daha az dikkat çekici bir görünüm sağlamak amacıyla kullanılır.
Estetik braketlerin avantajları:
- Daha Az Fark Edilir: Dişler üzerinde metal braketlere göre daha az dikkat çekerler.
- Renk Seçenekleri: Diş rengine uyumlu renk seçenekleri sunarak daha doğal bir görünüm sağlarlar.
- Daha Pürüzsüz Yüzey: Metal braketlere kıyasla genellikle daha pürüzsüz bir yüzeye sahiptirler, bu da hasta konforunu artırır.
- Alerji Riski Düşüktür: Metal içermezler, bu nedenle metal alerjisi olan kişiler için daha önemli bir tedavi alternatifi oluşturur.
-
Lingual braketler (Görünmeyen diş teli)
Lingual braketler, diş tellerini dişlerin arka yüzeyine, dil tarafına yerleştiren ortodontik braketlerdir. Bu braketler, diş düzeltme işlemi sırasında tellerin dışarıdan görünmemesini sağlar, bu nedenle estetik bir seçenek olarak tercih edilebilirler. Lingual braketler genellikle özel olarak her bireyin diş yapısına uygun olarak tasarlanır ve takılırlar. Genellikle estetik kaygıları olan ve geleneksel braketleri dışarıdan göstermek istemeyen yetişkin hastalarda tercih edilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve tedavi seçimi, bireysel duruma bağlı olarak belirlenir. Maliyeti klasik metal braket sistemlerinde göre bir miktar daha fazladır.
Lingual ortodontide braketlerin dil tarafına yerleştirilmesi nedeniyle dışarıdan görünmez bir tedavi seçeneği sunar. Bu, estetik kaygıları olan hastalar için çekici kılar. Lingual braketler, her hastanın diş yapısına göre özel olarak tasarlanır. Bilgisayar destekli tasarım (CAD) teknolojisi, braketlerin hassas bir şekilde kişiselleştirilmesini sağlar. Bu sistemde braketler dil tarafında olduğu için dil ile etkileşim söz konusudur. Tedavinin başlangıcında dil alışma süreci olabilir, ancak zamanla hastalar genellikle bu konfor seviyesine alışır.
-
-
Şeffaf Plaklarla Ortodontik Tedavi (Telsiz ortodonti)
Şeffaf plaklarla ortodontik tedavi, geleneksel tel tedavisi yerine tercih edilebilen estetik bir tedavi alternatifidir. Bu plaklar, dişlerin düzeltilmesine yardımcı olmak için özel olarak tasarlanır ve kullanıcı tarafından çıkarılıp takılabilir. Estetik avantajları ve konforlu kullanımı nedeniyle birçok kişi tarafından tercih edilmektedir. Günümüzde birçok farklı firmanın geliştirmiş olduğu şeffaf plak sistemleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Invisalign
Invisalign, şeffaf plaklarla gerçekleştirilen bir ortodontik tedavi yöntemidir. Bu plaklar, hastanın diş yapısına uygun şekilde özel olarak üretilir. Geleneksel tel tedavisine alternatif olan Invisalign, estetik açıdan daha avantajlıdır. Plaklar, dişlerin kademeli olarak düzeltilmesine yardımcı olmak için belirli aralıklarla değiştirilir. Bu tedavi yöntemi, hastanın günlük yaşantısını daha az etkiler, çünkü plaklar çıkarılıp takılabilir.Günümüzde Invisalign ile birlikte Orthero aligner veya Clear Correct olmak üzere farklı birçok çeşit şeffaf plak sistemi kullanılmaktadır.
2- Ortopedik Tedavi (Çene Düzeltme Tedavileri)
Ortopedik diş tedavileri, genellikle çocuklarda ve gençlerde diş ve çene gelişimini düzeltmeye yönelik uygulanan tedavi yöntemlerini kapsar. Ortopedik diş tedavileri genellikle büyüme ve gelişim sürecindeki çocuklarda daha etkilidir. Ortopedik diş tedavileri arasında yaygın olarak kullanılan bazı yöntemler şunlardır:
- Myofonksiyonel Tedavi: Dil ve ağız kaslarını eğitmek ve düzeltmek amacıyla kullanılan bir tedavi türüdür.
- Fonksiyonel tedaviler: Fonksiyonel ortodontik tedavi, sadece dişlerin estetik olarak düzeltilmesine odaklanmayan, aynı zamanda çene yapısını, çene eklem fonksiyonunu ve yüz kaslarını da düzeltmeye yönelik bir tedavi yaklaşımını ifade eder. Bu tedavi, genellikle çocuklarda ve gençlerde uygulanır ve büyüme ve gelişme süreci içinde maksimum etkiyi elde etmeyi hedefler.
- Ağız dışı apareyler: Ağız dışı apareyler, genellikle ortodontik veya ortopedik tedavilerde kullanılan ve ağız içine yerleştirilmeyen apareyleri fade eder. Bu apareyler, çene ve dişlerdeki sorunları tedavi etmeye yönelik çeşitli amaçlarla kullanılır. Bu apareyler, belirli bir süre boyunca düzenli olarak kullanılmalıdır ve kullanım süresi, bireyin tedavi ihtiyaçlarına ve durumuna bağlı olarak değişebilir.
- Çene genişletme apareyleri (Hareketli-sabit): Çene genişletme apareyleri, çenesinde darlık bulunan hastalarda çene kemiğinin genişletilmesini amaçlayan apareylerdir Bu tür apareyler genellikle çocuklarda ve gençlerde kullanılır. Çene genişletme apareyleri hastanın yaşı ve tedavi ihtiyacına göre dişlere sabitlenerek veya takıp çıkartmalı olarak hareketli şekilde uygulanabilmektedir.
3- Ortognatik Cerrahi (Ameliyatlı Ortodonti)
Ortognatik cerrahi, çene ve yüz bölgesindeki ciddi yapısal sorunları düzeltmek amacıyla yapılan cerrahi bir prosedürdür. Bu tür cerrahi genellikle alt ve üst çenenin uyumsuzluğu, çene çıkıklığı, çene eklemindeki sorunlar, yüz kemiklerindeki anormallikler gibi durumlar için ortognatik cerrahi uygulanabilir. Önce dişlerin düzeltilmesi için ortodontik tedavi uygulanır, ardından cerrahi aşama gerçekleştirilir.
Ortognatik cerrahi sonrasında iyileşme süreci önemlidir. Hastalar genellikle bir süre yumuşak gıdalarla beslenir ve cerrahi sonrasında ortodontik tedavi devam edebilir. Bu cerrahi müdahale genellikle uzman bir oral ve maksillofasiyal cerrah tarafından gerçekleştirilir.
Ortognatik cerrahiye ihtiyaç duyan bireyler, durumlarına özgü olarak bir ortodonti uzmanı ve çene cerrahisi uzman ile görüşmelidir.
Üst çene darlığının ameliyatla genişletilmesi (SARPE)
SARPE, "Surgically Assisted Rapid Palatal Expansion" ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçe karşılığı "Cerrahi Destekli Hızlı Palatal Genişletme" olarak çevrilebilir. SARPE prosedürü, genellikle üst çenenin genişletilmesi amacıyla uygulanan bir cerrahi tekniktir.
4- Eklem Tedavisi
Eklem tedavisi, genellikle çene eklemi (temporomandibular eklem veya TMJ) sorunlarını tedavi etmeyi amaçlayan çeşitli medikal ve diş hekimliği yöntemlerini içerir. Bu sorunlar arasında çene ağrısı, çene kilitlenmesi, çene eklem gıcırdaması ve çene hareketliliğiyle ilgili diğer problemler bulunabilir.
Çene eklemi tedavisi için kullanılan bazı yöntemler:
- İlaç Tedavisi: Ağrı kesiciler, iltihap önleyici ilaçlar veya kas gevşetici ilaçlar, çene eklemi problemlerinin yönetiminde kullanılabilir.
- Fizik Tedavi: Çene hareketliliğini artırmak ve ağrıyı azaltmak için fizik tedavi uygulamak yaygın bir yöntemdir.
- Gece Apareyleri: Bruksizm (diş gıcırdatma) veya çene sıkma sorunlarını tedavi etmek için gece kullanılan özel yapılmış apareyler.
- Sıcak ve Soğuk Uygulamalar: Sıcak veya soğuk kompresler, çene ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Yumuşak Diyet: Çiğneme zorluğu yaşanan durumlarda, yumuşak diyet uygulanabilir.
- Cerrahi Müdahale: Bazı durumlarda cerrahi, çene eklemi sorunlarının tedavisinde gerekli olabilir. Ancak, cerrahi genellikle diğer tedavi yöntemleri başarısız olduğunda veya durumun ciddiyetine bağlı olarak düşünülür.
Tedavi, bireyin özel durumuna ve çene eklemi sorunlarının nedenlerine bağlı olarak değişir. Bu nedenle, çene eklemi sorunları yaşayan bireylerin bir uzman diş heki veya çene cerrahisi uzmanı ile görüşmesi önemlidir.
5- Pekiştirme Tedavisi
Pekiştirme tedavisi, ortodontik tedavi sonrasında dişlerin istenilen konumda kalmasını sağlamak amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu süreçte, genellikle sabit veya çıkarılabilir bir aparey kullanılır.
Bu aparey, genellikle gece kullanılır ve dişlerin yeni pozisyonlarını korumaya yardımcı olur. Bu süreç, ortodontik tedavinin başarısını sürdürmek için önemlidir.
-
Sabit pekiştirme telleri (Lingual retainer teli)
Lingual retainer telleri, dişlerinizi arkadan destekler ve dil tarafına yerleştirilir, böylece dışarıdan görünmezdirler. Genellikle alt ve üst ön dişlerde kullanılırlar. Bu tür bir retainerın avantajı, estetik açıdan daha çekici olmasıdır çünkü dışarıdan görünmezdir. Ancak, dil tarafında olması nedeniyle bazı kişiler için alışma süreci gerekebilir.
-
Hareketli pekiştirme apareyleri (Gece Plakları / Essix Plak - Wraparound Hawley)
Essix Plaklar: şeffaf, plastikten yapılan bir tür retainer sistemidir. Bu plaklar, özellikle estetik kaygıları olan kişiler için popülerdir, çünkü dışarıdan neredeyse görünmezdir. Essix plaklar ölçü alınarak özel olarak kişinin diş yapısına uygun olarak tasarlanır. Ancak, Essix plakların düzenli temizlik ve bakım gerektirdiğini unutmamanız önemlidir.Her gün sabah ve akşam soğuk su ve sabun kullanılarak temizliği sağlanmalıdır.
Wraparound Hawley: ortodontik tedavi sonrasında dişlerin istenilen pozisyonunu korumak amacıyla kullanılan bir retainer tipidir. Bu tip retainer, genellikle üst dişlere takılan bir tel ve alt dişlere takılan bir akrilik tabandan oluşur. Tel, dişlerin pozisyonunu korumaya yardımcı olurken, akrilik taban ise diş eti çizgisine dayanarak retainerın sağlamlığını artırır.
- Dijital Tarama: Geleneksel alçı kalıpların yerine dijital tarama cihazları (3Shape - Itero) kullanılarak dişlerin ve ağız yapısının hassas dijital modellerinin oluşturulması.
- 3D Modelleme: Elde edilen dijital verilerin kullanılmasıyla dişlerin ve çene yapısının üç boyutlu modellerinin oluşturulması.
- CAD/CAM Teknolojisi: Bilgisayar destekli tasarım (CAD) ve bilgisayar destekli üretim (CAM) teknolojilerinin kullanımıyla, özel tasarım braketlerin, diş tellerinin ve diğer ortodontik malzemelerin üretilmesi.
- Simülasyon ve Analiz Yazılımları: Dijital ortodontide, tedavi planlama ve ilerleme analizi için bilgisayar programları kullanılarak hastanın diş hareketleri önceden simüle edilebilir ve tedavi planı daha hassas bir şekilde oluşturulabilir.
- İleri İmplant Teknolojileri: Dijital ortodonti, implant tedavilerinde de kullanılır. İmplantların doğru konumlandırılması ve estetik bir sonuç elde etmek için dijital planlama teknikleri kullanılabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Eşlik eden problemin durumu ve şiddetine göre 6-7 yaşlarında ortodontik tedaviye başlanabilir. Bu yaşlarda uygulanan tedaviler genellikle alt ve üst çenede gözlenen problemlerin çözümüne yönelik tedavilerdir. Erken yaşta uygulanan bu tedavilerle ilerideki uzun süreli ortodontik tedavi ihtiyacı ortadan kalkmakta ya da oluşabilecek problemlerin şiddeti azaltılmaktadır. Bu nedenle erken yaşta yapılan ortodontik muayeneler çeneler ve dişlerde gözlenebilecek problemler için kritik önem taşımaktadır.
Tel tedavisinin süresi, bireyin diş yapısına, tedavi ihtiyaçlarına ve seçilen tedavi yöntemine bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, ortodontik tedavi süresi birkaç aydan birkaç yıla kadar değişebilir.
Tel tedavisinin süresini etkileyen bazı faktörler:
- Tedavi Karmaşıklığı: Dişlerin başlangıçtaki durumu ve düzeltilmesi gereken sorunlar tedavi süresini etkiler. Basit düzeltmeler kısa bir süre içinde tamamlanabilirken, karmaşık durumlar daha uzun sürebilir.
- Bireyin Yaşı: Çocuklar ve gençlerde dişlerin hareket etme potansiyeli daha yüksektir, bu nedenle genellikle tedavi süresi daha kısadır. Yetişkinlerde ise diş hareketi daha yavaş olabilir.
- Tedavi Yöntemi: Kullanılan braket türü, teller ve diğer ortodontik aparatlar tedavi süresini etkiler. Örneğin, geleneksel metal braketler genellikle diğer estetik seçeneklere göre daha hızlı bir düzeltme sağlayabilmektedir.
- Hastanın Uyumu: Tedavi süresi, hastanın tedavi planına uyumu ve düzenli kontrollere katılımıyla da etkilenebilir. Tedavi sürecinin başarılı olması için hastanın önerilere uyması önemlidir.
Tel tedavisi süresince düzenli olarak planlanan kontrollere gitmek oldukça önemlidir. Uzun süreli kontrollere gitmemek veya randevulara uymamak, tedavi sürecini olumsuz etkiler.
Bu durumun muhtemel sonuçları;
- Tedavi Sürecinin Uzaması: Düzenli kontroller, ortodontistin dişlerin hareketini izlemesini ve gerektiğinde ayarlamalar yapmasını sağlar. Kontrollere gidilmemesi, tedavi süresinin uzamasına neden olabilir.
- Diş Problemlerinin İlerlemesi: Kontrollerde ortodontist, olası sorunları erkenden tespit edebilir. Uzun süreli kontrollere gitmemek, diş sorunlarının ilerlemesine ve tedavi planının etkinliğinin azalmasına yol açabilir.
- İstenilen Diş Hareketi İçin Gerekli Ayarların Yapılamaması: Kontroller sırasında ortodontist, dişlerin doğru bir şekilde hareket etmesini sağlamak için gerekli ayarlamaları yapar. Bu ayarlamaların düzenli olarak yapılmaması, tedavinin hedeflere ulaşmasını engelleyebilir.
Bu nedenle, ortodontistin belirlediği takvimde düzenli kontrollere gitmek, tedavi sürecinin etkinliğini ve başarısını artırmak için önemlidir.
Tel tedavisi sırasında bazı rahatsızlıklar ve ağrılar olabilir, ancak bu durum kişiden kişiye değişebilir. İlk birkaç gün veya telin takıldıktan sonraki günlerde ağrı veya rahatsızlık hissi yaygındır. Bu süreçte şu belirtilerle karşılaşılabilir:
- Dişlerin Hassasiyeti: Telin veya braketlerin dişlere uyguladığı baskı, başlangıçta dişlerde hassasiyete neden olabilir.
- Yemek Yemekte Zorluk: Tel takıldıktan sonra bir süre boyunca çiğneme veya yutma konusunda zorluk yaşanabilir.
- Yara Noktaları: Telin veya braketlerin bazı bölgeleri, ağız içinde yaralanmalara neden olabilir.
Bu rahatsızlıklar genellikle geçicidir ve tedavi sürecinin başında daha belirgin olabilir. Ancak, zamanla vücut alışacaktır. Ağrıyı hafifletmek veya rahatlatmak için şu adımlar atılabilir:
- Yumuşak Gıdalar: İlk günlerde daha yumuşak gıdalar tüketmek, çiğneme sırasında rahatlık sağlayabilir.
- Ağrı Kesiciler: Doktorun önerisi üzerine ağrı kesici kullanmak, ağrıyı hafifletebilir.
Her durum farklıdır, bu nedenle ortodontistinizle yaşadığınız rahatsızlıkları paylaşmalı ve size önerilen tedavi yöntemlerini takip etmelisiniz.
Tel tedavisi süresince ağrıyla karşılaşıldığında ağrı kesici kullanılabilir. Ancak mutlaka bu ağrı kesiciler hekim tavsiyesiyle olmalıdır. Bazı ağrı kesici gruplarının diş hareketlerini olumsuz etkilediği yönüne çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca herhangi bir ilaç kullanımı konusunda şüpheleriniz varsa veya belirtilen dozaj konusunda kararsızsanız, doktorunuzla iletişime geçmek her zaman en iyi çözümdür.
Tel tedavisi sürecinde ağız bakımı önemlidir çünkü teller ve braketler dişlerin etrafında plak birikimine neden olabilir ve bu durum çürük ve diş eti sorunlarına yol açabilir. Tel tedavisi sırasında ağız bakımını sağlamak için bazı öneriler:
-
Diş Fırçalama:
- Özel ortodontik diş fırçaları veya elektrikli diş fırçaları kullanılabilir. Orta sertlikte bir diş fırçası seçilmelidir.
- Diş fırçalama işlemi sırasında tellerin, braketlerin ve diş yüzeylerinin tamamına odaklanılmalıdır.
- Diş etlerine zarar vermemek için fırçayı yumuşak hareketlerle kullanılmalı aşırı kuvvet uygulamaktan kaçınılmalıdır.
- Fırça diş yüzeylerinin her tarafından geçirerek, braketlerin etrafı ve tellerin altı temizlenmelidir.
- Diş fırçalama günde en az iki kez, tercihen sabah ve akşam, mümkünse her öğün sonrasında düzenli olarak yapılmalıdır.
-
Diş İpi Kullanımı:
- Diş ipi, teller arasındaki alanlara ulaşmak ve diş aralarındaki plakları temizlemek için önemlidir.
- Uyumlu diş ipi veya özel ortodontik diş ipi kullanılabilir.
-
Arayüz Fırçası Kullanımı:
Arayüz fırçası, ortodontik tedavi sırasında teller, braketler ve diğer ortodontik aparatların temizlenmesine yardımcı olan bir araçtır. Orta sertlikte ve ince başlıklı bir arayüz fırçası seçilmelidir. Diş etlerinize zarar vermemek için fırça yumuşak hareketlerle kullanılmalıdır.
Tel tedavisi süresince dişleri fırçalamak oldukça önemlidir ve doğru teknikle uygulandığında tellere zarar vermez. Orta sertlikte, küçük başlıklı fırçalar kullanılıp yumuşak hareketlerle fırçalama yapıldığı takdirde telleriniz ve braketleriniz zarar görmeyecektir.
Eğer diş telleriniz koptuysa veya bir braket yerinden çıktıysa, ortodontistinizle iletişime geçmeniz önemlidir. Ancak, ortodontistinize ulaşma imkanınız yoksa aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
- Tellere bağlı olan braket veya telin ucu dişetinize zarar verecek şekilde sivri ise, balmumu kullanarak sivri kısımların dudak veya yanağınızı acıtmasını önleyebilirsiniz
- Ağrıyı hafifletmek için hekiminizin önerdiği bir ağrı kesici kullanabilirsiniz.
- Kopan tel veya braketi saklayın ve mümkünse bir hekiminizin görmesi için yanınıza alın.
- En kısa sürede ortodontistinizi arayın ve durumu bildirin. Bir randevu alarak sorununuzu çözmelerini sağlayın.
Braketin kopması durumu, diş tellerinizin istenen şekilde çalışmasını engelleyebilir ve tedavi sürecini etkileyebilir. Ancak, braket koptuğunda dişlerde hemen bozulma durumu genellikle söz konusu değildir. Bu nedenle braketin acil olarak yapıştırılması gerekmez. Kopan braketinizi saklayıp en ortodontistinizle randevu ayarlamanız tavsiye edilir.
Retainer teli, ortodontik tedavinin ardından dişlerin yeni pozisyonlarını korumak için kullanılan bir tür ortodontik apareydir. Retainer telleri, dişlerin istenilen konumda sabitlenmesine yardımcı olur ve dişlerin kayma eğilimini azaltır. Bu teller ortodontik tedavinin sonunda, braket ve tellerin çıkarılmasının ardından kullanılır.
Retainer telleri genellikle alt ve üst çenede bulunan ön dişlerin arka yüzeyine yerleştirilen ince bir tellerden oluşur. Bu tellerin kullanım süresi uygulanan tedaviye göre değişebilmektedir.
Retainer teliniz koptuysa, ortodontistinize başvurmanız önemlidir. Retainer telinin kopması diş pozisyonlarının bozulmalarına ve dişlerde kaymalara yol açabilir. Kopan teli saklayın, kendiniz tamir etmeye çalışmaktan veya geçici çözümler uygulamaktan kaçının. Bu, durumu daha da karmaşık hale getirebilir.
Diş teli taktırma işlemi, kişinin diş yapısına, tedavi ihtiyaçlarına ve kullanılacak olan ortodontik aparatlara bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, diş teli takma süreci yaklaşık 30-45 dakikadır. Yine kişinin tedavi ihtiyaçlarına göre alt ve üst çene braketleri iki ayrı seansta takılabilir. Diş teli takma sürecinin genel adımları:
- İlk olarak, ortodontist ile muayene gerçekleştirilir. Dişlerin durumu değerlendirilir ve tedavi planı oluşturulur.
- Diş teli takmadan önce dişler temizlenir. Bu, braketlerin ve tellerin daha iyi yapışmasını sağlar.
- Braketler dişlere yapıştırılır ve bu braketlere bağlı olan teller takılır. Bu adım, dişlerin doğru pozisyona hareket etmesini sağlayacak olan ortodontik kuvvetin başlamasını sağlar.
- Braketler ve tellerle birlikte, belirli durumlarda lastikler, yaylar veya diğer ortodontik aparatlar kullanılabilir.
- Teller braketlere bağlanırken hastanın tercihine göre farklı renkteki elastiklerden faydalanılabilir.
- Ortodontist, tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken durumlar, ağız ve diş bakım talimatları hakkında hastaya bilgi vererek seans tamamlanır.
İlk muayenede diş tellerinin hemen takılıp takılmayacağı, hastanın diş durumuna ve ortodontistin uygulayacağı tedavi planına bağlı olarak değişebilir. Genellikle, ilk muayene sırasında ortodontist, ağız ve diş yapısını değerlendirir, röntgen görüntülerini inceler ve tedavi planını belirler.
Ufak düzeltmelerin gerektiği basit vakalarda ilk muayenede teller takılabilir. Ancak, bazı durumlarda tedaviye başlamadan önce diş modelleri alınması, ilave röntgen görüntülerinin değerlendirilmesi veya diş çekimi gibi hazırlık çalışmaları yapılabilir.
Diş teli takıldıktan hemen sonra bir şeyler yenilip içilmesi teller ve braketler açısından bir sorun teşkil etmez. Ancak tüm tedavi süresince tüketilen gıdaların sert veya yapışkan olmasından kaçınmak gerekir. Sert ve yapışkan gıdalar tellerin ve braketlerin zarar görmesine veya yerinden çıkmasına neden olur. İlk birkaç gün boyunca diş tellerinizle uyum sağlamak için daha yumuşak ve daha kolay çiğnenen gıdalar tercih etmek de rahatlık sağlayabilir.
Diş telleri takıldıktan sonra aşağıdaki tür yiyeceklerden kaçınılması önerilir:
- Sert ve Çekirdekli Yiyecekler: Fındık, fıstık, sert ekmek kabukları gibi yiyeceklerden kaçının.
- Yapışkan Yiyecekler: Karamel, sakız, şekerleme gibi yapışkan yiyecekler telin üzerine yapışabilir ve temizliği zorlaştırabilir.
- Sert Meyveler ve Sebzeler: Elma, havuç gibi sert meyve ve sebzeleri keserek veya rendeleyerek tüketmek daha iyi olabilir.
- Sert Şekerler ve Çikolatalar: Sert şekerler ve çikolatalar diş tellerine zarar verebilir.
Günümüzde ortodontik tedavi seçenekleri oldukça genişlediği için, çocukluk, ergenlik, genç yetişkinlik ve yetişkinlik dönemlerinde ortodontik tedavi uygulanabilmektedir. Bu, diş teli takılmasındaki ana kriter yaş değil dişler ve çenelerdeki bozukluğun türü ve şiddetidir.
Erken yaşlarda çene ve diş yapıları gelişim halinde olduğundan tedavinin etkinliği daha yüksektir. Ancak günümüzde yetişkinlerde de ortodontik tedavi oldukça yaygındır. Eşlik eden iskeletsel bir problem yoksa dişlerdeki düzensizlikler ileri yaşlarda da çok kolaylıkla düzeltilebilmektedir. Estetik kaygılar, diş sağlığı, çiğneme fonksiyonları ve genel yaşam kalitesini artırmak amacıyla birçok yetişkin hastada ortodontik tedavi uygulanabilmektedir.
Hastada metal alerjisi mevcutsa, bu durum diş teli takılmasını etkileyebilir. Diş telleri genellikle paslanmaz çelik, titanyum veya nikel-titanyum gibi metallerden yapılmıştır.
Metal alerjisi olan hastalarda ortodontik tedavi için alternatif materyaller düşünülebilir. Seramik veya plastik gibi malzemelerle yapılan şeffaf veya renksiz diş telleri ve braketler de bir seçenek olabilir.
Eğer metal alerjiniz varsa, bu durumu ortodontistinizle paylaşmalısınız. Uzman, kişisel sağlık geçmişinize ve alerji durumunuza göre en uygun tedavi seçeneklerini değerlendirecek ve size önerilerde bulunacaktır.
Ortodontik tedavinin maliyeti birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Tedavinin türü, tedavi süresi, kullanılan malzemeler ve diş hekiminin deneyimi gibi faktörler maliyeti etkiler. Bu sebeple bir ortodonti uzmanına muayene olmak daha doğru bilgi almanızı sağlayacaktır.
Tel tedavisi süresi, tedavinin karmaşıklığına, bireyin diş yapısına ve tedavi hedeflerine bağlı olarak değişir. Genellikle ortodontik tedaviler birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Hafif düzeltmeler için kısa süreli tedaviler mümkün olabilir, ancak daha karmaşık durumlar daha uzun bir süre gerektirebilir.
Evet, ortodontik problemler genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Aile üyelerinde diş veya çene yapısıyla ilgili sorunları olan bireylerin çocukları da benzer sorunlarla karşılaşabilir. Ancak genetik faktörler tek başına belirleyici değildir; çevresel etkenler, alışkanlıklar ve diğer genetik olmayan faktörler de ortodontik problemleri etkileyebilir. Diş hekimleri genellikle genetik ve çevresel faktörleri bir arada değerlendirerek tedavi planlarını oluştururlar.
Tel tedavisi sonrasında dişlerin arasında oluşabilecek boşluklar, çeşitli faktörlere bağlıdır. Tedavinin ne kadar süreyle yapıldığı, hastanın ağız yapısı, pekiştirme plaklarının kullanımı gibi faktörler etkili olabilir. Ancak düzenli takip ve doktor önerilerine uyum sağlandığında, bu tarz olumsuz durumlarla karşılaşmamaktayız.
Diş tellerini doğru bir şekilde fırçalamak, ağız sağlığını korumak için önemlidir. Günde en az iki kez, özellikle yemeklerden sonra diş fırçalama alışkanlığını sürdürülmelidir. Yumuşak kıllı ve diş tellerine uygun bir ortodontik diş fırçası kullanılmalıdır. Diş fırçasını diş tellerinin üstünden ve altından geçirerek her iki yüzeyini de temizledikten sonra teller arasındaki bölgeleri temizlemek için ara yüz fırçası (interdental fırçalar) ve diş ipi kullanın. Bu, diş aralarında biriken plak ve kalıntıları temizlemenize yardımcı olacaktır.
Ortodontik tedavilerde lastikler, çeşitli durumlar için kullanılabilen bir tedavi elemanıdır. Ancak, bütün ortodontik tedavilerde lastik takmak zorunlu değildir. Lastikler, özellikle çene ilişkilerini düzeltmek, çene pozisyonunu ayarlamak veya dişlerin daha etkili bir şekilde hizalanmasını sağlamak gibi belirli durumlar için kullanılabilir.
Tedavinin türüne ve hastanın özel durumuna bağlı olarak hekiminiz lastik kullanımını belirler. Her hasta farklı bir tedavi planına sahip olduğundan, lastik takımı herkes için aynı olmayabilir.
Her hastamızın tedavi planlaması kendine özgüdür ve detaylı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir ancak büyük çoğunlukla implant tedavileri yapılmadan önce, tel tedavisi ile dişler düzeltimeli ve implantlar için gereken diş boşlukları hazırlanmalıdır. Ortodontik tedavi bittikten sonra dişlerde bozulmalar olamamsı için mümkün olan en kısa sürede implantlar yerleştirilmelidir.
Tel tedavisi süresince sıcak veya soğuk içecek veya yiyecek tüketilmesinde herhangi bir sakınca yoktur.
Tel tedavisi süresince asitli içecekler ve sert yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bunlar arasında kuruyemişler, patlamış mısır, cips gibi sert yiyecekler, zeytin, erik, kiraz gibi içinde sert çekirdeği olan yiyecekler sayılabilir. Ayrıca ön dişlerle ısırma yapılmamalıdır. Örneğin elma, havuç veya çok sert ekmekler ısırılarak değil doğrayarak veya koparılarak tüketilmelidir.
Şeffaf plak tedavisi, klasik tel tedavisine göre daha konforlu bir yeme içme olanağı sunar. Plaklar çıkarıldığı zaman herhangi bir yeme içme kısıtlılığı bulunmaz yani hastalarımız tedavi öncesindeki yeme alışkanlıklarına devam edebilirler. Plaklar ağızdayken yiyecek tüketilmemelidir. Yalnızca su ve çok sıcak olamayan içecekler çok sık olmamakla birlikte tüketilebilmektedir.
Tel taktırmak genellikle acısız bir süreçtir, ancak bazı insanlar başlangıçta bir miktar rahatsızlık veya baskı hissedebilirler. İlk birkaç gün içinde diş etleriniz ve yanak iç yüzeyiniz telin ve braketlerin etkisine alışır ve rahatsızlık hisleri azalır. Bu süreçte yumuşak bir diyet tercih etmek rahatlatıcı olabilir. Unutmayın ki, tel takılması süreci kişisel deneyimlere bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Diş teli takılıyken MR çekimi yapılabilir, ancak bazı önlemler alınması gerekebilir. Metal nesneler MR görüntüleme sırasında çıkabilir veya hareket edebilir. Diş telleri genellikle paslanmaz çelikten yapıldığı için, çoğu durumda MR çekimi sırasında problem yaratmaz. Ancak, tedavi gördüğünüz diş telleri ve braketlerin bileşenleri, kullanılan malzemelere bağlı olarak MR sırasında metal içerebilir. Ortodontistiniz, kullanılan malzemelere ve diş tellerinizin tipine bağlı olarak uygun bir MR prosedürü belirlemenize yardımcı olabilir.
Genel olarak, diş telleri ile MR çekimi uygundur, ancak bu durumu diş hekiminizle ve MR uzmanınızla koordineli bir şekilde ele almak önemlidir.
Ortalama 30-40 dakikalık bir seans içerisinde diş telleriniz takılır ve tel tedavinize başlanabilir.
Sigara içmek, diş eti sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve diş telleriyle birlikte bu etkiler daha belirgin hale gelebilir. Diş eti iltihapları, tedavi sürecini zorlaştırabilir. Sigara içmek dişlerin sararmasına neden olabilir. Bu durum, diş telleri takıldıktan sonra estetik bir endişe yaratabilir.
Diş telleri takıldıktan bir süre sonra hafif sallanma hissi normal olabilir. Bu, dişlerin yer değiştirmeye başladığını gösterir ve tedavi sürecinin bir parçasıdır. Ancak, şiddetli bir sallanma, ağrı veya rahatsızlık hissi durumunda, bu durumu hekiminizle paylaşmalısınız.
Evet, tel tedavisi görmüş tüm hastalarımız için tedavi bitiminde en az 6 ay süreyle koruyucu plak kullanmasını önermekteyiz.
Tel tedavisi bittikten sonra uygulanan retainer tellerinin en az 4-5 sene boyunca kullanılmasını önermekteyiz. Eğer çürük veya ağız hijyeninin sağlanmasında herhangi bir problem oluşturmuyorsa, hastalarımızın retainer tellerinin 4-5 yıl sonrasında da çıkarttırmalarını ve kullanamaya devam etmelerini tavsiye ediyoruz.
Koruyucu plaklar teller çıktıktan sonraki ilk 6 ay içerisinde yemekler harici gece gündüz kullanılmalıdır. 6 ay sonrasında yalnızca gece kullanımına geçilmelidir. Hastanın tedavi edilmiş ortodontik probleminin durumuna göre koruyucu plakların geceleri kullanım süresini her hastamız için uygun protokolde belirlemekteyiz.
20 yaş dişleri (bilinen diğer adıyla yirmi yaş dişleri veya üçüncü azı dişleri), çoğu zaman ortodontik tedavi öncesinde çekilir. Ancak, bu durum her hasta için geçerli değildir ve duruma göre değişebilir. Bazı durumlarda, 20 yaş dişleri tellerin takılmasından önce çekilebilir, bazı durumlarda ise tedavi sırasında veya sonrasında çekilebilir.
20 yaş dişleri, çene yapısına uyum sağlamakta zorlanabilir ve diş dizisinin düzgün bir şekilde hizalanmasını engelleyebilir. Bu nedenle, ortodontistler bazen 20 yaş dişlerini çekmeyi önerebilirler. Ancak, her durum farklıdır ve bu konuda alınacak karar, hastanın ağız yapısına, diş dizisine ve ortodontik tedavi planına bağlı olarak değişir.
20 yaş dişleri konusunda alınacak kararı belirlemek için, ortodontistinizle görüşmeniz ve bireysel durumunuzun değerlendirilmesi önemlidir. Ortodontistiniz, sizin için en uygun tedavi planını oluşturacak ve gerektiğinde diş çekimi gibi ek işlemleri önerip önermeyeceğini belirleyecektir.
Ortodontik tedavi sırasında sakız çiğnemek genellikle önerilmez. Sakız çiğneme eylemi, dişlerin hareket etmesini ve düzelmesini sağlayan teller ve braketler üzerinde ek bir kuvvet uygulayabilir ve tedavi sürecini etkileyebilir. Ayrıca, sakızın yapışkan özelliği, braket ve tellere yapışarak kopma veya kırılmalara neden olabilir.
Parmak emme alışkanlığı genellikle bebeklik döneminden başlayan doğal bir reflekstir ve birçok çocuk için geçici bir alışkanlık olarak kabul edilir. Ancak, bazı çocuklarda bu alışkanlık daha uzun sürebilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında ilk olarak çocuğa parmak emmenin sağlığına zarar verebileceği açıklanmalıdır. Çocuğunuz sık sık parmak emiyorsa, dikkatini başka yönlere çekecek etkileyici ve ilgi çekici aktiviteler sunulabilir. Oyunlar, oyuncaklar veya hikaye anlatma gibi şeyler bu konuda yardımcı olabilir. Bazı durumlarda, çocuk diş hekiminizle konuşarak kullanabileceğiniz parmak koruyucu ürünleri değerlendirebilirsiniz. Bu, çocuğunuzun parmak emmesini engellemeye yardımcı olabilir. Ayrıca uzun süreli parmak emme durumunda diş ve çene yapısında bozulmalar gözlenmeye başlanır bu nedenle mutlaka bir ortodonti uzmanı ile görüşülerek gerekli görülür ise alışkanlık kırıcı apareyler uygulanabilir.
Itero, diş hekimleri ve ortodontistler tarafından dijital diş taraması için kullanılan bir markadır. Itero cihazı, hastanın ağzındaki dişleri 3 boyutlu olarak tarar ve bu dijital verileri bilgisayar tabanlı bir yazılıma aktarır. Bu sayede, geleneksel alçı modellerine ihtiyaç duyulmadan, daha hızlı ve daha hassas bir şekilde diş yapıları incelenebilir, tedavi planları oluşturulabilir ve özel ortodontik apareyler üretilebilir.
Bu teknoloji, hastalara daha konforlu bir deneyim sunarken, diş hekimlerine de daha etkili ve hızlı bir çalışma imkânı sağlar.
3Shape, diş hekimleri ve dental laboratuvarlar tarafından dijital diş hekimliği uygulamaları için kullanılan bir marka ve şirkettir. 3Shape'in teknolojileri, diş hekimliği alanında dijitalleşmeyi teşvik eder, daha hızlı ve hassas tedavi planlamalarına imkan tanır ve hasta deneyimini iyileştirir. Bu gibi dijital çözümler, diş hekimlerine ve laboratuvarlara daha etkili ve verimli bir çalışma ortamı sunar.
Ortodonti hizmetimiz için sizi arayalım!
Ortodonti hizmetimiz hakkında detaylı bilgi edinmek veya randevu oluşturmak istiyorsanız numaranızı bırakın biz sizi arayalım.